Milei'nin Arjantin'i
Dünyanın en ilginç ekonomilerden birisi olan Arjantin 20’nci yüzyılın ilk çeyreğinde beş sanayileşmiş ülkeden birisi konumundayken popülizme esir düşmüş ve sonraki yüz yıl süresince dünyanın en sorunlu ülkelerinden birisi haline gelmişti. Brezilya, Arjantin kadar olmasa da benzer sorunlar yaşıyordu. Her ikisi de çok yüksek borçluluk oranlarına sahipti, enflasyonları yüksekti ve bütçe açıklarıyla boğuşuyorlardı. IMF ve ABD başta olmak üzere gelişmiş ülkelerin çoğu bu iki ülkenin ve diğer Latin Amerika ülkelerinin ekonomik sorunlarını çözmek üzere planlar hazırlıyor, uygulamaya sokuyor ama pek de sonuç alamıyordu. 20’nci yüzyılın ikinci yarısı Latin Amerika ülkelerinin ekonomik sorunlarıyla uğraşılarak geçirildi desek yeridir. IMF’nin kaynaklarını en fazla kullanmış ülkelerin başında Arjantin geliyor. Ne var ki çok sayıda IMF programı uygulamasına karşılık sonunda yine popülizme saptığı için bulunduğu çukurdan bir türlü çıkamadı.
Brezilya 21’inci yüzyılın ikinci
çeyreğine doğru ilginç bir değişim yaşadı, ekonomiyle ilgili birçok düzenleme
ve değişiklik yaptı ve bu hastalıklı yapıdan önemli ölçüde kurtuldu. Hala bazı
sorunları olmakla birlikte ekonomisi on yıl öncesiyle karşılaştırılamayacak
kadar sağlıklı görünüyor. Buna karşılık Arjantin 2024’e gelene kadar doğru
dürüst önlemler alıp uygulamaya koyamadı. Dünyada ekonomik başarısızlık örneği
denildiğinde çoğumuz için Arjantin tartışmasız örnekti. Ta ki Javier Milei
seçimi kazanıp da programını uygulamaya koyana kadar. Milei iktidara geldiğinde
ekonomi resesyondaydı, enflasyon yüzde 150’yi, bütçe açığı yüzde 5’i, kamu borç
stokunun GSYH’ye oranı yüzde 160’ı zorluyor, cari açık yüzde 3’ü geçmiş bulunuyordu.
Milei, 2023 yılı sonunda iktidara
gelir gelmez, ekonomiyi düzeltmek için son derecede sert bir program uygulamaya
başladı. Bu program, kamu personeli sayısının azaltılması, sosyal yardımlar ve
desteklerin düşürülmesi, vergilerin düşürülmesi gibi sert önlemler içeriyordu.
Milei’nin uyguladığı program, dünya genelinde uygulanan para politikası
ağırlıklı programlardan farklı olarak maliye politikası ağırlıklı bir
programdı. Program, pek çok kişiyi işsiz bırakmayı, maddi desteksiz bırakmayı göze
aldığı daha net ifadeyle tam bir “kemer sıkma politikasını” uygulamaya koyduğu
için gerek Arjantin içinde gerekse Arjantin dışında çok ağır eleştiriler aldı. Neredeyse
yüz yıldan bu yana popülizmin etkisinde kalmış insanların böyle bir programı
benimsemesi mümkün görünmüyordu. Bu programı kabul ettirebilmenin tek yolu
enflasyonu hızla düşürmek ve ekonomide oluşmuş yanlış eğilimleri tersine
çevirmekti. Ki bu da bu kadar yıldan sonra öyle kolay değildi. Herkes
eleştiriyor, gösteri yürüyüşleri yapılıyordu. İşin en kötü yanı da ekonomideki
küçülme artarak devam ediyor ve enflasyon da yükselmeye devam ediyordu.
Ekonomik küçülme yüzde 2,5’e, enflasyon da yıllık bazda yüzde 292’ye
ulaşmıştı. Milei, bu eleştirilere ve ekonomideki küçülme eğiliminin devam
etmesine aldırmadan bildiğini yapmaya devam etti.
Bugün gelinen aşamada Arjantin resesyondan
çıkarak büyümeye geri dönmüş görünüyor. 2025 yılı için Arjantin’in yüzde 3,5 –
4 arasında bir büyüme oranını yakalayacağı tahmin ediliyor. Bu da işten çıkarılan
insanların en azından bir bölümünün yeniden istihdam edilebileceği anlamına geliyor
ki toplumsal tansiyonun düşürülmesi açısından önemli bir gelişme olur. Nisan 2024’de
yüzde 292’ye çıkmış olan enflasyon oranı Şubat 2025 itibarıyla yüzde 66,9’a
gerilemiş bulunuyor. Bu, hala çok yüksek bir enflasyon kuşkusuz ama gidiş yolu
doğru. Bu gidiş devam ederse yılsonunda Arjantin’de enflasyonun yüzde 30’un
altına inmesi bekleniyor. Eğer bu tahminler gerçekleşirse Arjantin, son bir
yılda yaşadığı sıkıntıların karşılığını almış olur. Bir başka olumlu gelişme kamu
borç stoku / GSYH oranının hızla gerilemesi. Bu oranın yılsonunda yüzde 75
düzeyine inmesi bekleniyor. Bu da bir yıllık bir sürede borç yükünün yarı
yarıya düşürülmesi anlamına gelir. 2024 yılını bütçe açığını sıfırlayarak
tamamlamayı başaran Arjantin’de 2025 yılı bütçesinin fazla vereceği tahmin
ediliyor. Bir başka olumlu gelişme de cari dengede görülüyor. 2024 yılını cari
fazlayla tamamlayan ekonominin 2025’de de cari fazla vermeye devam etmesi
bekleniyor.
Doğal olarak yüz yıl sürmüş bir
yanlış ekonomi politikasını sorunlar yaratmadan değiştirmek öyle kolay bir iş
değil. Milei’nin uyguladığı program Arjantin’de yoksulluk sınırının altındaki
insan sayısının artmasına yol açtı. Buna karşılık ekonomi toparlandıkça bu durum
da değişecek diye tahmin ediliyor.
Özetle söylemek gerekirse
başlangıçta hepimizin küçümseyerek ya da en azından kuşkuyla baktığı Javier Milei,
Arjantin’de neredeyse yüz yıldır süregiden yanlış ekonomik yapıyı tersine
çevirecek ve Arjantin ekonomisinin toparlanmasını sağlayacak bir başarıya imza
atmak üzere bulunuyor. Eğer Milei bunu başarabilirse Simon Kuznets’e atfedilen “dünyada
dört çeşit ekonomi vardır: Gelişmiş ekonomiler, gelişmekte olan ekonomiler,
Japonya ve Arjantin” şeklindeki ifadeden Arjantin çıkacak demektir.
Sayın Hocam, Arjantin bu süre zarfında hukuksal alanda da düzenleme yapmış mı diye merak ettim açıkçası yazınızı okuduktan sonra. çok teşekkürler değerli bir yazıydı her zamanki gibi
YanıtlaSilEvet, ekonomik alanlarda bazı hukuksal düzenlemeler yaptı ama bu bizim anladığımız gibi hukukun üstünlüğü alanında değil. Bununla birlikte Arjantin her şeye rağmen hukukun üstünlüğü sıralamasında 63'üncü sırada yer alıyor. Türkiye'nin 117'nci sırada yer aldığı düşünülürse bize göre o alanda çok daha iyi bir yerde olduğu görülebilir.
Silama hocam Milei göreve gelmeden önce de hukukun üstünlüğünde 63. sıradalarmış yani bunun sıralama ile bir alakası olduğunu düşünmüyorum, öyle olsa daha önce ki yıllarda da sıralamada bizden iyilermiş ama ekonomik gidişatları kötüydü
SilSonuç: Sadece kendi çıkarını düşünen kitlelerin olduğu bir toplumda demokrasi zararlı. Bir sonraki seçimde popülist bir iktidar gelir, öncekinin ekmeğini yer her şey yeniden başlar.
YanıtlaSilÇok doğru hatta bu dediğiniz seçim yaklaştıkça Milei'nin yaklaşımlarını bile etkileyebilir.
Silbizim ekonomimiz açısından bakınca da bence seçimler ekonomimizi çok etkiliyor hocam, seçim ekonomisi diye bir şey çıktı: seçim zamanlarında her yere fazladan para dağıtmalar, gereksiz birçok memur ataması gibi şeyler yapılıyor. Bu da devletteki maddi yükü artırıp fazla para basıp enflasyona neden oluyorlar gibi geliyor bana. Mesela bugün haber vardı: "2024'te Türkiye'nin en büyük 10 zenginine ait bazı şirketlerin 18 milyar lira, borsada işlem gören 100 şirketin 62 milyar lira vergi borcu ertelendi." diye haber yapmışlar, toplasan 80 milyar tl, aaa ne kadar büyük miktar gibi görebilir insanlar, sonra en düşük memur maaşı üzerinden hesaplama yaptım bu miktar 1 haftalık memur maaşına eşit :) evet şu kadar şirket şu kadar zenginin vergisi ertelenmesi durumu -tabi ki hoş bir durum değil ama maliyeti sadece ama sadece 7 günlük memurların maaşına eşit oluyor hocam. Ayrıca yapay zekanın, teknolojinin bu kadar geliştiği bir ortamda, masa başı çalışan bu kadar memura gerçekten ne kadar ihtiyaç var bizimde sorgulamamız lazım diye düşünüyorum. Tamam sonuçta gençler üniversite okuyup mezun oluyor devlette iş sahibi olup gelir kapısı olsun ama burada sorgulanması gereken noktalar olduğunu düşünüyorum. Mesela e-devlet gerçekten müthiş bir atılımdı devlet dairelerindeki yükü alması açısından ama hala birçok alanda bu sistem çok basit şekilde entegre edilip kullanılabilecekken devlet dairelerinde o odadan bu odaya dolaşıyoruz, bu dediğimi yaşayanlar bilir. Tek amaç eeee o kadar memur işe aldık, bu işleri e-devlete aktarmayalım buradaki memurlara iş çıksın onların maaşını ödeyelim ise bu son derece zararlı bir refah kapısı ve rahat iş ortamı sağlar ki: atıyorum reel sektörde bir iş yapmaktansa oh şöyle rahat iş ortamı var kpss'ye çalışıyım atanıyım olmazsa tekrar-tekrar-tekrar hazırlanayım devlet dairesinde rahatça çalışarak para kazanıyım kafasına giriyor gençler, bu durumun birçok açıdan ve birçok şey için zararlı olduğunu düşünüyorum.
SilÜlkeler ve insanlar geleceklerini verdikleri oy ile belirliyorlar.
YanıtlaSilÇok doğru.
SilSayın hocam , bu krizlerin belkide doğal neden ve sonuçlarından biri sıcak para girişi ve bu paraya ödenen yüksek bedel. Politikacıalr sıcak parayı seviyor. Böyle bir Politika değişikliğini ilerde yine bekler misiniz?
YanıtlaSilPopülizmin egemen olduğu, seçimle gelenin gitmemek için elden geleni yaptığı ülkelerde bu dediğiniz mümkün.
SilMahfi bey. Arjantinde kuru baskilayarak enflasyonu dusurmeye calisiyor diye biliyorum. Bir noktada kur dengeye geldiginde enflasyon tekrar yukselise gecmez mi.
YanıtlaSilSadece o değil. IMF, genellikle enflasyonla mücadelede kuru baskılamayı öngörüyor. Ama Arjantin bir yandan da çok sert maliye politikası önlemleri uyguluyor. Bizden farklı yönü o. Biz kuru baskılayarak enflasyonu çözmeye uğraşırken tasarruf önlemi uygulamıyoruz. Sadece emekli maaşlarını ve asgari ücreti düşük tutarak enflasyonu düşürmeyi bekliyoruz. Asıl harcama kamu kesimi üst yönetiminde.
SilHocam ben maliye öğrencisii olarak kamuda mesleki kariyer yapmak istiyorumm sizce ilerde tasarrufa gidilirse alımlar düşer mi?
SilYapay zekaya sordum;
YanıtlaSilKamu Harcamalarında Kesinti: Bakanlıkların sayısı yarıya indirildi, kamu ihaleleri durduruldu ve yaklaşık 70 bin kamu pozisyonu kaldırılarak bütçe fazlası elde edildi.
Peso’nun Devalüasyonu: Döviz kuru serbest bırakılarak devalüasyona gidildi; bu, ihracatı teşvik etti ve döviz rezervlerini artırma yolunda adım oldu.
Enflasyonun Düşüşü: 2023’te %211’i aşan yıllık enflasyon, 2025 Şubat’ta %66,9’a geriledi; aylık oranlar da %25’ten %11’e indi.
Faiz Oranlarında Düzenleme: Merkez Bankası faizleri düşürerek enflasyonist baskıyı azalttı ve kısa vadeli borçlanmayı frenledi.
Serbest Piyasa Reformları: Vergi indirimleri ve iş gücü piyasası düzenlemeleriyle özel sektör yatırımları teşvik ediliyor.
IMF ile İşbirliği: 20 milyar dolarlık olası bir anlaşma, uluslararası piyasalara güveni artırma potansiyeli taşıyor.
Mali Disiplin: Kontrolsüz para basımı durdurularak enflasyonun ana kaynaklarından biri engellendi.
Not: İyileşme olmasına rağmen yoksulluk oranları (%52,9) ve tüketimdeki daralma gibi zorluklar devam ediyor. Sürecin başarısı uzun vadeli uygulamalara bağlı.
hukuksal düzenlemeler:
“Omnibus Kanunu” (Ley de Bases y Puntos de Partida para la Libertad de los Argentinos)
Acil Durum Kararnamesi (DNU 70/2023)
RIGI (Büyük Yatırımlar için Teşvik Rejimi)
Vergi ve Varlık Affı
Döviz ve Ticaret Düzenlemeleri
Güzel özet.
SilYazınız için teşekkürler!
YanıtlaSilSağ olun.
SilBir toplumda iktisat ahlakı gelismemiş bir iktisat ahlakı (kaidesi) teorisi yoksa o toplumun baglı olduğu bir ahlak kaideside yoktur.
YanıtlaSilYani populizmin geliştiği toplumlar toplumsal, kamu bilinci gelismemiş bu yönlü düşünsel bilinc evrimini gerçekleştirmemiş kabile bilincinde kalmış insan topluluklaridır.
👍
Sil"vergilerin artırılması gibi sert önlemler içeriyordu" yazmışsınız.
YanıtlaSilTam tersine başta gümrük vergileri olmak üzere vergileri düşürmüştür ve buna rağmen son 20 yıldır ilk kez bütçe fazlası vermiştir.
Evet orası düşürülmesi olacak yerde artırılması olmuş. Düzelttim, teşekkür ederim.
Sil2000 li yılların genel sorunu her alanda popülizm kazanıyor
YanıtlaSilMaalesef öyle.
SilDeğerli Hocam,
YanıtlaSilEkim’de bir iş seyahati için gitmiştim; ilk defa, ama uzun yıllardır takip ediyordum. Gelir dağılımı uçurumu kanımca bizim gibi ya da daha kötüsü. Buenos Aires rüya gibi bir şehir ama biraz dışı Rio tarzı slump’lar gibi. Acı reçete hep bu farkı açan sonuçlar doğuruyor, oluşması bir kaç yıl, geri dönüşü onlarca yıl. Bizde hasar geri dönemez durumda kanaatindeyim. Zaten geri dönüşe geçmedik, inişe devam durumundayız.
Bir gün, mevcut politikacıların mezar anıtları yapıldığında hangi oyuncularla hangi zeminde, nasıl bir projede görevde iken vatandaş neye tabi olacak, kestirmek zor. O nedenle yatırımlar dışarı diyen büyük bir gruptayız, üzülüyorum ama alternatifi de göremiyorum.
Aslında bunu Arjantin yapabiliyorsa biz de yapabiliriz. Ama öncelikle popülizmi terk etmek lazım.
SilHocam bizde şu an uygulanan popülizm mi acaba, geniş kitleler özellikle sabit gelirliler ve emekliler durumlarından yakınıyor, halinden memnun olan neredeyse yok. Yüksek vergiler ve hayat pahalılığı artıyor, Milei benzeri bir lider de ortada yok, ona oy verecek kitle de ortada yok. Arjantin tabi kaynaklar ve jeopolitik durum olarak bizden avantajlı. Bizim işimiz daha zor gibi geliyor bana.
SilTürkiye çok zor durumda.
SilKonu ile Bağlantılı Diğer Yazılarım:
YanıtlaSil- Ocak 18, 2025: "Arjantin Ekonomisinin Son Durumu"
https://www.mahfiegilmez.com/2025/01/2023-yl-sonunda-javier-gerardo-milei.html
Mahfi hocam,
Bu şekilde yazılarınızın altına ilgili eski yazılarınızın bağlantılarını verirseniz hem okuyucularınız için erişim kolaylığı olur hem de arama motorlarında daha çok listelenir ve daha geniş kitle yazılarınıza ulaşır.
Atlamışım, eski yazılarımda yapmıştım. Teşekkürler.
SilHocam Saygılar. Su an konut sektöründe büyük sorunlar var. önceden inşaat sektörü ekonominin hızını belirliyor, iktidarlar da destek veriyordu. Şimdi artık bir memurun yada özel sektör çalışanının konut alma ihtimali kalmadı. Sizce iktidar neden inşaat sektörünü desteklemiyor?
YanıtlaSilYıllar boyu destekledi durdu hala da destekliyor, daha ne kadar destekleyecek bilemiyorum. İnşaat sektörünü bu kadar destekleyeceğine sanayiyle, elektronikle uğraşsalardı bambaşka bir yerde olurduk.
SilBizde Dib ile mevcut tarikatların tümü lağvedilse, vakıf ve diğer varlıkları kamulaştırılsa, dib in tüm çalışan ve emekli personel giderleri camilere konacak pos ve kumbara gelirlerinden karşılansa, önemli ölçüde mali ve iktisadi rahatlama sağlanır kanısındayım.
YanıtlaSilÇok doğru tespitler
Silİsimdeki mana da çok anlamlı olmuş 👆😁
SilHocam seviyorum sizi iyiki varsınız
YanıtlaSil🙏
SilCok ilginc bir sekilde bunun halka bedelinden bahsetmemissiniz. Fiyatlar Brezilyanin yarisindayken iki katina cikti. Dolar bazinda.
YanıtlaSilDemek ki Turkiyede bir kilo etin fiyati 40 dolar olacak. Carry trade problem olmayacak. Lira stabil devam eddecek ;)
Bahsettim. İşsiz kalanlardan, yardım ve destekleri azalanlardan bahsettim. Neredeyse 100 yıllık bir popülizm ne yazık ki fatura halka çıkmadan bitmez.
SilHocam çok doğru tespitler.
SilTurkiyede niye 30 yillik mortgage yok?
YanıtlaSilEnflasyonun yüksekliği yüzünden.
SilMahfi bey subst ayındaki milei'nin bitcoin skandalına ne diyorsunuz
YanıtlaSilRezalet diyorum. Ama o skandal yaptığı doğruların değerini düşürmez. Bizde hem skandallar var mesela hem de doğru yok.
SilSistem herkese kazandırır.
YanıtlaSilÖzel sektöre planlama ve ülke mesuliyeti görevi veren, reel finans sisteminin olduğu Dijital Planlı Ekonomi Sistemine geçilirse herkes kazanır. Kazanç olmayan sektörlerden peyder pey çıkılarak, farklı asgari ücret ve ailedeki kişi sayısına göre vergi dilimi gibi uygulamalarla refah tabana yayılır. Sermaye kazançlı alana yönlendirilir.
Elinize sağlık hocam. acı faturayı sonunda birisi önümüze koyacak burada olduğu gibi. yemeği hiç görmeden böyle yüksek bir faturayı ödemek belki(aslında hiç sanmıyorum) aklımızı başımıza getirir.
YanıtlaSilBu arada bir soru sormak istiyorum affınıza sığınarak belki sorulmuştur. Carry Trade için yurda getirilen paranın kaçta kaçı zaten bizden kaçırılan paralardır. bir tahmininiz varmı? akp kimseye durduk yere ben yiyemedim al sen ye demez.
Böyle bir tahminim yok. Ama tahminimce bizden kaçırılan para bir daha buraya kolay gelmez. O riski göze alamaz.
Sillüx konut karlı olduğu için müteahhidler lüx konut yapıyor türkiyede klasik beton inşaat 500bin yıllık üretim var bu konutlar zenginler tarafından yatırım amaçlı olarak alınıyor emlak enflasyonu tuik e göre 70,81% bu rakkam çok düşük bir yılda emlak piyasası 100% den fazla arttı hükümet emlak piyasının fiyatlarını düşürmemek için faizi 19% dan aşağı enflasyonun altına düşürüp enflasyonu çok yükseltip birkaç senede fiyatları 10 misli arttırmışşdır belirli kesimlere servet transfer yapıp varlıksız kesimi alım gücünü yok etmişdir bence hükümet çok başarılıdır 11 milyon üyesi bu işden memnun olduğuna göre üyelerine karşı görevini yapmışdır.bu yazıyı niye yazdım bu iktidar ile emlak enflasyonu her yıl 100% olacakdır çünkü emlak zenginlerin yatırm aracıdır fakşrlerin barınması iktidarın umurunda değildir 100% emlak enflasyonu olan ülkede fakirin az ekmek yemesi ile enflasyon düşmez.
YanıtlaSilMilei doğru yolda değil.Önümüzdeki süreçte bu daha net anlaşılacak.
YanıtlaSilOlabilir bakalım neler olacak.
SilBen çocuktum Arjantin’de ekonomik kriz vardı, Türkiye ile kıyaslanırdı. 38 yaşına geldim, Türkiye ve Arjantin’de halen kriz var. Şu an için hükümet doğru adımları atıyor ancak gelecekte bu tarz ülkelerde yine aynı şey oluyor. Ne yazık ki enflasyon ve ekonomik problemler bizim kültürümüz olmuş.
YanıtlaSilTürkiye'nin memur cenneti olmasından kurtulması lazım . Devletin malı deniz yemeyen keriz
YanıtlaSilMahfi hocam popülizm ve ülkelerin gelişmişlik düzeyleri üzerine ekonomi ve felsefe üzerine yazı rica edebilir miyiz, vaktiniz olur mu yazmaya?
YanıtlaSilÖncelikle yazınız için çok teşekkür ederiz gayet güzel bir çalışma olmuş .
YanıtlaSilÜlkemiz uygulamalar ile bir hayli fark var . Bence en büyük farklardan biri Türk lirasının devülasyon yapilmamasi bu durum ihraççıların bir hayli zorlanmasına sebep oldu . Ayrıca ülkemizde seçimlerin yaklaşması da tekrar geriye dönüşün sinyalleri gelmeye başladı belki inen enflasyon çok kısa sürede eskisi gibi olacak zira bu seçim hayatı önem taşıyor bu seçimi tekrar kazanmak için ne gerekiyorsa yapılacak ve enflasyon yakamıza yakamiza devam edecek gibi görünüyor.
Demokrasilerde güçler ayrılıgı diyoruz acaba hükümetler ekonomi yönetimini bagımsız kamu-özel karma kurumlara uzmanlara devretse bilimsel olarak ve siyasi etkilerden bagımsız uzmanların teknokratların yönetimi ile işler insanlar için daha faydalı olmaz mı?suistimal rüşvet kayırma ve irrasyonel davranışlar minimalize edilmiş olmaz mı?bir de bu teknik kurulların toplantı ve tutanakları eşzamanlı yayınlansa halka açık denetim saglanan bir model geliştirilse dünyadaki finans-kapital büyük bankerler böyle bir girişimi dogmadan öldürürler mi?
YanıtlaSilMilei'nin uyguladığı maliye politikası programını Erdoğan neden uygulamıyor hocam? İtibardan tasarruf yapmayalım diye mi uygulamıyor? İtibarımız zedelenir de dünyaya rezil oluruz diye mi uygulamıyor? Oysaki istatistiklerdeki ve sosyal göstergelerdeki verilerde son sıralarda bulunmamız, bizi zaten tüm dünyaya yeteri kadar rezil etmiş olmuyor mu? Kamuda tasarruf yapıp sıkı bir kemer sıkma politikası uygulayınca itibarımız zedelenecek de halkı açlık sınırının altında bir yaşama mahkum edince itibarımız zedelenmeyecek mi, sosyal göstergelerde en altlarda bulunduğumuz sürece itibarımız zedelenmeyecek mi? Buradan çıkmak varken, kamuda sıkı bir kemer sıkma politikası uygulayıp, sosyal göstergelerde de pozitife doğru ilerlememiz gerekirken biz hala neyin itibarını kurtarmaya çalışıyoruz? Asıl önemli olan halkın geleceği ve halkın itibarı değil mi?
YanıtlaSil